İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yatırımları Sürekli Ev ve Arsa olarak yapmak doğru mu?

Hiç uzatmayalım, “Yatırımları Sürekli Ev ve Arsa olarak yapmak doğru mu?” sorusuna bir hikaye ile cevap verelim.

Bir varmış bir yokmuş… Bir adam varmış. 18 Yaşında evlenmiş. 20 Yaşında iken bir oğlu olmuş. 22 Yaşındayken bir oğlu daha olmuş. Karısını çok genç yaşlarda kaybetmiş ve bir daha evlenmemiş. İçki, kumar, eğlence nedir bilmeden yaşamış. Adam çok çalışmış, çabalamış, pazarlarda sırtında yük taşıdığı günlerden, fabrika sahibi olduğu günlere gelmiş.

Birinci ev ikinci ev üçüncü ev dördüncü ev derken 10 tane evi olmuş.  Arsaları olmuş. Zor günlerden, fakirlikten geldiği için paranın kıymetini biliyormuş tabi. Cimrilik ile tutumluluk arasındaki çizgiye çok yakın yaşamış hep. Bazen o çizginin altında bazen o çizginin üstünde ama hep o çizgiye yakın bir şekilde hayatını sürdürmüş.

Oğullarına her türlü imkanı vermiş. Zamanın en lüks arabalarını almış, her sene yeni modelleri ile değiştirmiş. Yurt dışında en iyi üniversitelerde okutmuş. Çocuklar küçükken, daha babaları ile tatile gidiyorken hep en gözde en lüks tatil mekanlarında tatile gitmişler. Tabi belli bir yaştan sonra çocuklar arkadaşları ile yaz tatili geçirmek istediğinden babaları ile gitmemeye başlamış. Oğulları evleneceği zaman, çok büyük paralar harcayarak dillere destan düğünler yapmış. Sadece maddi olarak değil manevi olarak ta çok güzel bir babalık yapmış. Her zaman dertleşe bilmişler. Her zaman fikir alışverişi yapabilmişler.

Ölümlü Dünya

Ölümlü dünya tabi, Adam 89 yaşında iken ölmüş.  Çocukları, o öldüğünde 70 yaşlarındaymış. Torunları da 40 lı yaşlarındaymış.

Çocukları cenazeden 1 hafta sonrasında konuşmaya başlamış. Büyük olan küçük olana sormuş;

-Ey kardeş, bizde öleceğiz bir gün. Nasıl geçti bu hayat?

Küçük Kardeş beklenmedik bir cevap vermiş;

– Çok şükür sağlıklı sıhhatli bir hayattı. Allah karımdan da çocuklarımdan da razı olsun. Yaşadık, mutluyduk. Evlendiğim günden beri geçim sıkıntıları ile boğuşuyorum belki ama mutlu geçti diyebilirim. Ama gençliğim Sefalet içinde geçti be abim.

Büyük kardeşten de beklenmedik bir cevap;

-Benimkinden farksız desene… İnsanın zoruna giden, şu an çok zengin olduk. Ama neye yarar…

Onlar konuştukça her şey gün yüzüne çıkmaya başlamış. İş hayatlarında çok başarılı olamamışlar. Ne fakir ne zengin, orta düzey bir hayat sürüp, ailelerine standart bir yaşam suna bilmişler. Gençliklerinde ise; En lüks arabaları varmış ama o arabaları hareket ettirecek benzinleri yokmuş. Yurt dışında en iyi üniversitelerde okumuşlar ama tüm okul hayatları boyunca para gerektiren bir aktiviteye katılamamışlar, sinema bileti alıp gidebildikleri filim sayısı bile bir elin parmaklarını geçmezmiş. Babaları ile lüks tatillere gitmişler ama, arkadaşları ile hiçbir zaman doğru düzgün tatil yapamamışlar. Dillere destan düğünleri olmuş ama hep kirada oturmuşlar. Gün gelmiş ev sahibi evden çıkartmış, gün gelmiş zamlanan kirayı ödeyemedikleri için taşınmışlar.

Artık onlarca evleri, bir sürü değerli arsaları varmış.

Ama yaşları gelmiş 70 e…

Çocuklarının yaşları olmuş 45-50…

Ne ailelerinin bir evi olmuş. Ne çocuklarını özel okulda okutabilmişler, ne de çocukları evlenirken onlara destek olabilmişler.

Yatırımları Sürekli Ev ve Arsa olarak yapmak doğru mu?
Yatırımları Sürekli Ev ve Arsa olarak yapmak doğru mu?

Küçük olan patlamış;

  • E bre rahmetli; Madem Araba alıyorsun… Madem Yurt dışında okutuyorsun… Madem o kadar malın mülkün var… Bir evini sat ta cebimize harçlık koy. Koy ki benzin alabilelim. Koy ki Yurt dışında simit ekmeğe talip olmayalım. Olmasa sorun yok ta, vardı be abi.

Büyük olan devam etmiş;

  • Madem dillere destan düğün yapıyorsun. Bir evini de versen ne olurdu? Kiracılıktan canımız çıktı.

Şimdi gelelim esas sorulara;

  • Baba mecbur mudur evlatlarına malını mülkünü vermeye?
  • Baba mecbur mudur oğullarına harçlık vermeye? Az para verip şımarmalarını engelleyip, zibidi olmalarının önüne mi geçti acaba?
  • Baba sıfırdan başlayıp bir şeyler başarmış. Çocuklarını en güzel okullarda okutması yeterli miydi? Aynı çabayı çocuklarından umarsızca beklemesi doğru muydu?
  • Okuttuktan sonra düğünlerini de yaptı. Ama sonrasında maddi ilişkiyi keserek doğru olanı mı yaptı?

Bu sorulara milyonlarca farklı cevap gelecektir. Doğru Yanlış değişecektir herkese göre.

Siz yine de evlatlarınız ve aileniz için bir ev bir arsa eksik alın. O evin parasını çocuklarınız ile aileniz ile çatır çatır yiyin. Çok varsa 90 yaşına gelmeden hemen Bismillahirrahmanirrahim diyerek 1 ini satıp hayırlısı ile şimdiden harcamaya başlayın.

Ne de olsa ölümlü dünya…

Facebook Sayfamızı buradan takip edebilirsiniz.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir